Son eklenen

THE NORTH WATER DİZİ İNCELEMESİ

İngiliz akademisyen-yazar Ian McGuire tarafından yazılan ve New York Times’ın 2016 yılında en iyi 10 kitaptan biri olarak seçtiği The North Water, Türkçe ’ye de “Kuzey Suları” olarak çevrildi ve aynı yıl Doğan Kitap tarafından yayımlandı. Olayların 1980'li yıllarda geçtiği The North Water, iyinin ve kötünün bitmeyen savaşını bir kez daha önümüze seren eser, aslında insanın kendi içinde de devam edegelen bir mücadelenin öyküsünü anlatıyor.

Ana kahramanları Jack O'Connell‘in canlandırdığı Patrick Sumner ile Colin Farrell’in canlandırdığı Henry Drax olan 5 bölümlük mini dizinin konusu kısaca şu şekilde:

Askeriyede cerrahlık yapan Patrick Sumner, Hindistan’da bulunduğu sırada bir olaya karışmış ve ordudan atılmıştır. Yaşadığı olayların tesirinden kurtulmak için kendini afyonla uyuşturan Sumner, gemi doktoru olarak “Valunteer” adlı kutuplarda balina avcılığında kullanılan gemide çalışmaya başlar. Fakat balina avcılığının eski önemini yitirmeye başladığı bu dönemde gemi sahipleri yatırımlarını en az hasarla kurtarabilmek için sigorta şirketlerini dolandırmaya çalışmaktadırlar. Bütün bunlardan habersiz İrlandalı Doktor Patrick Sumner’i gemide bekleyen ise psikopat kimliğiyle karşımıza çıkan Henry Drax’tır. Kötülüğün cisim bulduğu bu karakter, tamamen dürtüleriyle hareket eden ve şahsi zevkleri ya da en ufak bir menfaati için yapamayacağı kötülük bulunmayan birisidir. Dizi de seçilen mekanlar da Drax'ın herhangi bir ahlaki değerden yoksun oluşunun sertliğini, acımasızlığını tamamıyla yansımaktadır. Gemideki görevi zıpkıncılık olan Drax ile geçmişindeki yanlışlarından kurtulmak isteyen Sumner’in mücadelesi, vahşi yaşam koşullarının amansız ortamı içinde inanılmaz bir gerçeklikle tasvir edilmektedir. Dizide gördüğümüz görüntülerin Kuzey Kutbunda çekilmiş olması da bu gerçekliği en üst seviyeye taşımaktadır.

Kutuplara olan bu yolculuk aslında iyi niyetin ve kötülüğün vahşi ortamda çarpışmasıdır. Soğuk, açlık, kâr, tatminsiz kazanç, açgözlülük, menfaatperestlik, ihanet, haz ve ölüm ile örülen dizi, izleyenlerine insanın ruhuna dair müthiş analizler yapma imkânı sunmaktadır. Sert kuzey ikliminin bembeyaz coğrafyasında, balina çığlıkları arasında, azılı psikopat katil Drax ile kabuslarından sıyrılmaya çalışan iyi niyetli Sumner’in yanında diğer karakterlerin de dürtülerinin ve vahşi ortamda hayatta kalma mücadelelerini ele alan dizide gerilim her zaman üst seviyede.

Bu arada yazar Ian McGuire’in doktorasını 19. Yüzyıl Amerikan Edebiyatı alanında yaptığını da unutmamak gerekiyor. Onun bu tecrübesi tasvirlerde, olay akışında, kullanılan dilde fazlasıyla hissediliyor. İnce bir araştırma, güçlü bir tasvir, çok fazla ayrıntı, olağanüstü oyunculuk ile birleşince insanın hem kendi cinsine hem de doğaya yaptığı zülüm dizide bütün çıplaklığıyla ve yalınlığıyla ele alınıyor. Dizi, en ince ayrıntılarla insanın gelgitlerini tasvir ederken bunu vahşi doğanın şartlarıyla mükemmel bir şekilde birleştiriyor.

2 Yorumlar

Daha yeni Daha eski

İletişim Formu