Mandala günümüzde çoğu kişi tarafından Hinduizm ve Budizm’in
bir parçası olarak biliniyor. Ancak mandalanın geçmişi bu iki dinin de öncesine
uzanıyor. Yapılan arkeolojik çalışmalar gösteriyor ki; mandalalar aslında henüz
daha diller ve alfabeler oluşmamışken, resimle bile anlatım yokken, insan ve
doğa bir başınayken, ilk insanların belki de kendilerini ilk ifade ediş
yoluymuş.
Kelimenin etimolojisine baktığımızdaysa, mandalanın doğu
dillerinde “enerjiyi saklayan/tutan
kalp” anlamına geldiğini görüyoruz. Yani aslında yapılan mandalanın, o an
ki enerjiyi tutacağına inanılıyor. Dolayısıyla güzel bir enerjiyle yapılan
mandalayı sergilemek insana iyi geleceği gibi, kötü bir anda yapılacak
mandalanın da negatif enerjiyi tutacağı var sayılarak onu yok etmenin
şifalandırıcı olacağı düşünüyor.
Mandalalar genellikle daire veya kare şeklinde oluyor ve
aslında merkezin etrafında açılmayı, büyümeyi ve bütünlüğü gösteriyor. Eğer
dikkatli bakarsanız bu kadim anlatımı, doğanın her köşesinde görebilirsiniz.
Eğer parmaklarınızın ucuna bakarsanız, doğayı kendinizde görebilirsiniz. Belki
de mandalanın en güzel yanı, insanın ve doğanın aslında ne kadar birbiriyle
birlikte, birbirine ait olduğunu anlatıyor olması.
Mandalanın kuralsız yanıysa aslında her şeyin ve herkesin ne
kadar eşsiz olabileceğini anlatıyor. Mandala çizerken simetrik olmak, uyum
yakalamak ya da zorlu desenler yapmak zorunda değilsiniz. Çünkü mandala aslında
çok özden gelen bir içgüdüyü sembolize ediyor; anlatmak. Bu nedenle mandalanın
doğrusu, yanlışı, güzeli ya da çirkini yok. Mandala tüm bu sıfatların ötesinde,
çok daha derin.
Yüz yıllardır bilerek ya da bilmeyerek etrafında dönüp
durduğumuz, oldukça sık kullandığımız doğal bir ifade biçimi, var oluş
hikayemizin en eski tanığı, belki de var oluş hikayemizin ta kendisi. Bir
örümceğin ördüğü ağlarda, bir ağacın yaş alışında ya da eskiden beri örülen
dantellerimizde aslında ortaya koyduğumuz eşsiz bir mandala değil mi? Farkında
olarak ya da olmayarak mandalanın etrafında dönüp duruyoruz, belki de içten içe
mandalanın enerjisini kadim bir dostumuzmuşçasına tanıyoruz.
Eğer sizde mandala çizmek isterseniz, bunun aslında özünüze
doğru yapacağınız bir yolculuk olduğunu hatırlayın. Mandala çizmek için
ölçülere, ya da kalıplara mecbur değilsiniz. Bunu isterseniz ölçülerle,
isterseniz ölçüsüzce yapabilirsiniz. Çünkü eşsizsiniz, kendinizin bile
bilmediği sırlarla dolu bir evrensiniz.
Çok net ve açıklayıcı bir anlatim olmuş. Tebrik ederim. İlgi cekici ve yeni icerikler uretip ortaya koyabilmek gerçekten harika. İyi çalışmalar.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederiz Mandala nedir yazımıza yorumunuz için.
SilBir dönem çok yaygındı. Hiç yapmadım ama çok hoş bir aktivite olduğu kesin.
YanıtlaSilNe olduğunu bilmiyordum açıkçası. Yazınız sayesinde öğrenmiş oldum elinize sağlık.
YanıtlaSil